ŞAİRLER VE EDEBİYATSEVERLER ŞİİR ATÖLYELERİNDE BULUŞTU
FİLİSTİN’DE ŞİİR, KİMLİK VE VATAN MÜCADELESİDİR
Uluslararası 14. Mevlânâ Şiir Şöleni, Karatay Kültür Merkezi’nde başlayan şiir atölyeleriyle Türkiye ve farklı ülkelerden şairleri buluşturdu. Şiir severler; şiirde teknikler, farklı bakış açıları ve yaratıcı yöntemler üzerine deneyimlerini paylaşma fırsatı buldu. Atölyelerde Filistin şiirine özel önem verildi. Atölyede Filistin edebiyatının direnişin ve kimlik mücadelesinin en güçlü sembolü olduğu vurgulandı.
Karatay Belediyesi ile Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin organize ettiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da destek verdiği Uluslararası 14. Mevlânâ Şiir Şöleni, edebiyatseverleri bir kez daha Konya’da buluşturdu. Şölenin ilk bölümü olan şiir atölyeleri, “Şiirde Mânâ, Şiirde Teknik” temasıyla gerçekleştirildi.
Türkiye’nin yanı sıra farklı ülkelerden çok sayıda şairi bir araya getiren şölenin ilk bölümü, ‘Şiirde Mânâ, Şiirde Teknik’ ana temasıyla düzenlenen atölyelerle başladı. Gün boyu süren oturumlarda şiir anlayışı, teknikler, dergiler ve Filistin şiiri farklı yönleriyle ele alındı. Karatay Kültür Merkezi’nde gerçekleşen şiir atölyeleri, edebiyatseverlerden yoğun ilgi gördü. Geleneksel olarak her yıl düzenlenen bu buluşma, hem tecrübeli şairlerin hem de genç kalemlerin fikir alışverişinde bulunmasına imkan sağladı.
KÖSEOĞLU: KONYA’DA SÖZ UÇMUYOR, YAŞIYOR
Programın açılış konuşmasını yapan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, açılış konuşmasında şiir atölyelerinin kalıcılığına dikkat çekti. Köseoğlu, “Söz uçar, yazı kalır derler. Fakat Konya’da söz uçmuyor, yıllardır yaşıyor. Bizler Yazarlar Birliği olarak şiir şölenlerinde seçkiler hazırlıyor ve kitaplaştırıyoruz. Şiir severlere de bu kitapları hediye ediyoruz.” dedi.
1992 yılından bu yana süren şiir şölenlerinin Türkiye’nin önemli edebiyat geleneklerinden biri olduğuna değinen Köseoğlu, ilk programın Mehmet Doğan’ın öncülüğünde başladığını hatırlatarak, “O günden bu yana Akif İnan’dan Erdem Bayazıt’a pek çok kıymetli şair bu şölenlerde yer aldı. 30 yılı aşan bu yolculuk, Konya’nın edebiyat iklimine büyük katkı sundu.” diye konuştu. Köseoğlu ayrıca, Karatay Belediyesi’ne destekleri için teşekkür ederek, son üç yıldır programı uluslararası boyutta sürdürdüklerini vurguladı. Köseoğlu; “Mevlânâ Şiir Şöleni Konya’ya çok yakışıyor çünkü Mevlânâ, doğuda ve batıda büyük bir şair olarak kabul ediliyor. Onun şehrinde bu etkinliği sürdürmek bizim için bir gururdur.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda şiir dostlarına seslenen Köseoğlu, “İyi ki bu güzel etkinliğe geldiniz, iyi ki Konya’yı şereflendirdiniz ve Hazreti Mevlânâ’nın huzur ikliminde bulundunuz. Hoş geldiniz, hoşluklar getirdiniz” sözleriyle katılımcılara teşekkür etti.
ÖZÖĞÜR: KONYA ŞİİRİN VE GÖNÜLLERİN BAŞKENTİDİR
Karatay Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Özöğür ise Konya’nın şiirin ve gönüllerin başkenti olduğunu vurgulayarak programa katılım sağlayan herkese teşekkür etti.
Selçuklu’ya başkentlik yapmış olan Konya’nın, asırlardır hakikati arayanların ve inceliğe değer katan âşıkların merkezi olduğuna dikkat çeken Özoğur; “Bir başkent daima başkenttir. Ruhaniyetini asla yitirmez; her daim sevenleri, arayanları, şairleri kendine çeker.” dedi. Şiir Atölyelerinin bu yıl “Şiirde Mana, Şiirde Teknik” temasıyla gerçekleştirildiğini hatırlatan Başkan Vekili Özöğür, üç oturumda farklı başlıkların ele alındığını belirtti. Atölyelerde Filistin şiiri kısmına dikkat çeken Özöğür, ‘Filistin’in özgürlüğü ve direnişi, şiirin diliyle bir kez daha gönüllerimizde yankılandı.’ şeklinde konuştu. Abdullah Özöğür, edebiyatın ve dergilerin şiir hafızası için taşıdığı öneme dikkat çekti.
Karatay Belediyesi’nin kültür ve sanata verdiği önemi dile getiren Karatay Belediye Başkan Vekili Özöğür, “Bu anlamlı buluşmada emeği geçen tüm kültür ve sanat emekçilerine, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’ne ve şiirin sessizliğinde anlam arayan tüm dostlara teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
SORGUN: GÖNÜLLERİN FETHİ SANATLA VE ŞİİRLE OLUR
27.dönem AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun ise sanatın ve şiirin toplumsal hayattaki önemine dikkat çekti.
Sanatın kalıcı etkisine değinen Ahmet Sorgun, “Ülkeler askerlerle fethedilir ama gönüllerin fethi sanatla, edebiyatla, şiirle olur.” diye konuştu. Şiir ile musikinin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu da dile getiren Sorgun, “Şiir olmasaydı ne Ka’b bin Züheyr’in Kaside-i Bürde’si, ne Fuzûlî’nin Su Kasidesi, ne de Arif Nihat Asya’nın naatları günümüze ulaşabilirdi. Çünkü güfte olmadan beste olmaz.” dedi. Konuşmasında vefat eden Mehmet Doğan’ı da anan Sorgun şunları söyledi; “Bugünkü program aynı zamanda Mehmet Doğan ağabeyimizin hatırasına adandı. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin.”
ARICI: ŞİİR VE EDEBİYAT GELECEK NESİLLER İÇİN KILAVUZ OLACAK
Son olarak konuşan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcı, Mevlânâ Şiir Şölenlerinin uzun soluklu ve kalıcı olmasını diledi.
Arıcı, “Burada şiire ve edebiyata dair derin tartışmalar yapılıyor. Önümüzdeki metinler, gelecek nesillere şiir ve edebiyat konusunda kılavuzluk edecek çok önemli eserler olacak.” dedi. Şölenin, Türkiye Yazarlar Birliği çatısı altında Mehmet Doğan’ın öncülüğünde başlatılan uzun soluklu kültür ve sanat faaliyetlerinin bir parçası olduğuna dikkat çeken Arıcı, “Mehmet Doğan, ülkemizdeki en kesintisiz ve uzun soluklu kültür faaliyeti yapma şerefini gerçekleştirdi. Bugünkü şölen de onun aziz hatırasına ithaf ediliyor. Mehmet Doğan, fikir birliğini ete kemiğe büründüren ve şiir kültürünü tüm coğrafyamıza yaymayı başaran bir öncüdür.” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Arıcı, etkinliğin uluslararası düzeyde ve Türk dünyasının en uzun soluklu şiir şöleni niteliğinde olduğuna dikkat çekerek, “Mevlânâ Şiir Şöleni de bu bereketle başlayan ve devam eden bir şölen olarak büyük bir öneme sahiptir.” dedi.
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya da teşekkür eden Arıcı, “Başkanımız, mütevazı ama çok önemli çalışmalar yapıyor. Bu gayreti için samimi şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu. Son olarak, şölenin kültür ve gönül coğrafyamızdan katılan şairler ve edebiyat dostları için bir umut ve gelecek nesillere ilham kaynağı olmasını temenni eden Arıcı, Atölyelere katılan tüm şairlere ve sanatseverlere teşekkürlerini iletti.
ŞİİR ATÖLYELERİ ZENGİN BİR İÇERİK SUNDU
Protokol konuşmalarının ardından atölyelere geçildi. Şiir şöleni kapsamındaki atölyeler, farklı bakış açılarını buluşturarak hem şairlere hem de şiir meraklılarına zengin bir içerik sundu.
Atölyelerin ilk oturumunda Osman Özbahçe, Zeynep Arkan ve Eray Sarıçam, “Şiirde Yeni Teknikler İşe Yarıyor mu?” başlığı altında şiir anlayışlarını, kullandıkları yöntemleri ve şiirdeki güncel yaklaşımları paylaştı.
FİLİSTİN’DE ŞİİR, KİMLİK VE VATAN MÜCADELESİDİR
İkinci oturumda ise Filistin şiirine özel bir vurgu yapıldı. Filistinli şair Semir Mahmud Atiye ile Mahmut Bıyıklı ve İbrahim Demirci, Filistin edebiyatının direnişin ve kimlik mücadelesinin en güçlü sembolü olduğunu anlattı. Şairlerin, yaşadıkları acılara ve işgale rağmen direniş mücadelesinde öncü rol oynadığını belirten konuşmacılar, Filistinli şairlerin en önemli silahının şiir olduğunu vurguladılar. İşgalcilerin her zaman şairlerden korktuğunu, şairlerin seslerini dünyaya şiir yoluyla duyurduğunu söylediler. Yine şairlerin seslerini dünyaya şiir yoluyla duyurdukça, Filistin’in yaşamaya devam edeceğini ifade ettiler. Atölyede ayrıca “Kimlik Kartı”, “Gene Geleceğiz” ve “Hodri Meydan” şiirleri de okudular.
Üçüncü oturumda ise “Şiir Dergilerde Yaşar” başlığıyla Mehmet Aycı, Ayşe Sevim ve Suavi Kemal Yazgıç şiir severlerle buluştu. Deneyimli edebiyatçılar, şiir dergilerinin geçmişten bugüne gelişimini, şairlerin dergi serüvenlerini ve yayın süreçlerinde karşılaşılan zorlukları detaylı şekilde aktardı.
Şiir Atölyelerinin sonunda Filistinli Şair Semir Mahmud Atiye, Tataristanlı şair Ramis Aymet ve Özbekistanlı şair Şuhrat Arif, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu’na hediye takdim etti.