SARAÇHANE, İKİNCİ GÜNDE DE DOLDU TAŞTI

CHP 21.03.2025 17:04:47 0
SARAÇHANE, İKİNCİ GÜNDE DE DOLDU TAŞTI

İstanbullular, kapısına yüzlerce polis dayanarak, şafak operasyonuyla hukuksuz bir biçimde evinden gözaltına alınan seçilmiş TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmaya devam ediyor. Vatandaşlar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in davetiyle, iftarın ardından İBB önündeki caddeyi ve bitişiğindeki parkı, ikinci günde de hınca hınç doldurdu. Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu’nun da katıldığı coşkulu buluşmada, Özel ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş birer konuşma yaptı.

“Bundan sonraki süreçte kimse CHP’den salonlarda, binalarda siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklardayız, meydanlardayız” diyen Özel, gözaltındaki İmamoğlu ile birlikte, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e olan desteğini dile getirdi. İstanbullulara sağladığı sosyal hizmetlerle gönüllere giren İmamoğlu’na karşı hazımsızlık besleyen iktidarın kumpas kurduğuna vurgu yapan Özel, “Buradan herkes bilsin ki, Ekrem Başkan ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle ilgisi olur. Tayyip Erdoğan, sıkışınca, FETÖ’cülere kendi Genelkurmay Başkanı’nı ‘terörist’ ilan ettirmiş, yıllar sonra da ‘Milli ordumuza kumpas kurdular’ demiş biridir. O yüzden Tayyip Erdoğan dedi diye, Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız çıkar ne yolsuz çıkar ne terörist çıkar” dedi.

Alandan, “Hakkımızı almadan, Ekrem Başkan’ı kurtarmadan, İstanbul’un belediye başkanlarını özgürleştirmeden mücadeleyi bırakmak yok” sözünü alan Özel, “Ekrem Başkan, kendisini ziyarete giden bütün avukatlarımıza ısrarla hatırlatıyor. İstanbul’un en önemli günü, Türkiye’nin en önemli günü önümüzdeki Pazar günüdür. Pazar günü; demokrasi isteyen, adalet isteyen, hukuk isteyen, korkmayan, hiç kimse evde oturmayacak. Pazar günü tüm Türkiye’de sokaklarda mıyız? Pazar günü 1 milyon 750 bin Cumhuriyet Halk Partili, 973 ilçede sandık başına giderek cumhurbaşkanı adayını belirleyecek” şeklinde konuştu. “Bu ülke artık tepeden bakandan, üstten üstten konuşandan, emir verip buyurandan ve kimsenin değil, sadece belli bir çıkar grubunun yüzünü güldürenden bıktı” diyen Özel, “Bu ülke kendisine eşit davranacak, halinden anlayacak, yüzüne gülecek, koluna girecek, gönlüne girecek bir vatan evladını cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. İşte böyle bir süreçte bembeyaz gömleği ile kollarını sıvayıp, sorumluluk alıp, korkmayan, öne çıkan ve her şeyi göze alan o kahramana, Ekrem Başkanımıza bin selam olsun” ifadelerini kullandı.

“Ayrıca CHP’liler birbirine düşerler, bölünürler, birbirlerine çelme çakarlar diye birileri bekleyedursun, Ekrem Başkan gibi, onun İstanbul’un gönlüne girdiği gibi, Ankara’da gönüllere giren, Ankara’nın sevgilisi, sevdalısı Mansur Yavaş Başkan da aramızda” diyen Özel, “Aramızdan su sızmıyor, ona da helal olsun. Biz asla ayrı düşmeyeceğiz, biz ne Ekrem Başkan’ı yalnız bırakırız ne de kişisel hesaplara bakarız. Biz beraberiz, Türkiye’yi birlikte kurtaracağız. Sizler bir kararlılığın, bir inancın, bir mücadelenin sahip çıkmanın ve haklı olmanın gücünü taşıyorsunuz. Oysa karşınızdakiler suçluluğun telaşı içindeler. Hiç telaş etmesinler. Biz geliyoruz, CHP geliyor, Ekrem İmamoğlu geliyor, iktidar geliyor. İstediği kadar kötülük yapsın. İstediği kadar nezarethaneye atsın, hapse atsın. Ekrem Başkan bir inancın, bir kararlılığın, bir mücadelenin neferidir. Bir Ekrem gider, işte böyle yüz binlerce Ekrem gelir” şeklinde konuştu.

“Biz buradayız, dimdik ayaktayız” diyen Yavaş da “Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını haykırmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu'nun hakkını savunmak, ona oy veren milyonların oyuna, iradesine sahip çıkmak için buradayız. İsmail Saymaz gazetecilik yapsın, bizi haberdar etsin diye buradayız. Gencecik, ‘Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz’ diyen Atatürkçü teğmenlerin hakkı yenmesin, kahraman Türk ordusuna komutanlık yapsınlar diye buradayız. Bu mücadelede halkımızın desteği, en büyük gücümüzdür. Çünkü biz, bir avuç insan değil, milyonlarız. Bugün Saraçhane'de toplanan on binler de bunun en büyük kanıtıdır. Her gün bir öncekinden daha kalabalık olacak, her gün sesimizi çok daha gür çıkaracağız. Genel Başkanımızla, milletvekillerimizle, Ekrem Başkanımızın ailesiyle, il başkanlarımızla, örgütümüzle ve en önemlisi, demokrasiye inanan milyonlarca yurttaşımızla birlikte, bu ülkeyi içinde bulunduğu bu karanlık girdaptan, hep birlikte çıkaracağız. Asla umutsuz olmayacağız. Çünkü umutsuzluk demek, kaybetmek demektir. Hiç merak etmeyin; Ekrem Başkan en kısa zamanda aramıza katılacak ve bu büyük Türk milleti olarak, Türkiye'yi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

Hem Özel hem de Yavaş, konuşmalarını, Ekrem İmamoğlu ile özdeşleşen “Her şey çok güzel olacak” sloganıyla bitirdi.

EKREM İMAMOĞLU SEVGİSİ MEYDANLARI DOLDURMAYA DEVAM EDİYOR

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL: BUNDAN SONRA SOKAKLARDAYIZ, MEYDANLARDAYIZ; EKREM İMAMOĞLU GİBİ VATANINI, MİLLETİNİ SEVEN, YOKSULU KENDİ EVLADINDAN AYRI GÖRMEYEN, ŞEFKATLİ, ÇALIŞKAN, NAMUSLU BİR EVLATTAN NE HIRSIZ ÇIKAR NE YOLSUZ ÇIKAR NE TERÖRİST ÇIKAR

EKREM BAŞKAN BİR İNANCIN, BİR KARARLILIĞIN, BİR MÜCADELENİN NEFERİDİR; BİR EKREM GİDER, İŞTE BÖYLE YÜZ BİNLERCE EKREM GELİR; BİZ GELİYORUZ, CHP GELİYOR, EKREM İMAMOĞLU GELİYOR, İKTİDAR GELİYOR; MANSUR YAVAŞ DA ARAMIZDA. BİZ BERABERİZ; TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE KURTARACAĞIZ

YAVAŞ: EKREM İMAMOĞLU'NUN, İSMAİL SAYMAZ’IN, ATATÜRKÇÜ TEĞMENLERİN HAKKINI SAVUNMAK İÇİN BURADAYIZ. EKREM BAŞKAN EN KISA ZAMANDA ARAMIZA KATILACAK VE TÜRKİYE'Yİ HAK ETTİĞİ YERE HEP BİRLİKTE TAŞIYACAĞIZ

SARAÇHANE / İSTANBUL

İstanbullular, kapısına yüzlerce polis dayanarak, şafak operasyonuyla hukuksuz bir biçimde evinden gözaltına alınan seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmaya devam etti. Vatandaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in davetiyle, iftarın ardından İBB önündeki caddeyi ve bitişiğindeki parkı, ikinci günde de hınca hınç doldurdu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Tekirdağ (Candan Yüceer), Aydın (Özlem Çerçioğlu), Eskişehir (Ayşe Ünlüce), Bursa (Mustafa Bozbey), Adana (Zeydan Karalar) ve Mersin (Vahap Seçer) Büyükşehir Belediye Başkanları da İmamoğlu’na destek için alandaydı. Vatandaşları İBB balkonundan selamlayan İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu büyük alkış aldı.

ÖZEL VE YAVAŞ’TAN POLİSİN GAZLI MÜDAHALESİNE TEPKİ

Farklı partilere, STK’lara, sendikalara mensup temsilcilerden ve çoğunluğu gençlerden oluşan kalabalık, İmamoğlu’na destek sloganları atarken, iktidarı istifaya çağırdı. “Diktatör Erdoğan”, “diplomasız Erdoğan”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarını atan vatandaşlar, soğuk havaya rağmen saatlerce alandan ayrılmadı. İBB karşısındaki Saraçhane Parkı’nda konuşlanan güvenlik güçlerinin vatandaşlara zaman zaman gazlı müdahalede bulunmasına hem Özel hem de Yavaş tepki gösterdi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in İstanbul Valisi Davut Gül’den “Gaz sıkılmayacak” güvencesi almasının ardından buluşma sorunsuz devam etti.

ÖZEL: “BUNDAN SONRA SOKAKLARDAYIZ, MEYDANLARDAYIZ”

TBB ve İBB Başkanı İmamoğlu’nun gözaltındaki ikinci gününde Saraçhane’de gerçekleştirilen halk buluşmasında konuşan Özel, özetle şunları söyledi:

“Burada Ekrem İmamoğlu’nun yoldaşları, yol arkadaşları var. Burada iyi insanlar, tertemiz insanlar var. Pırlanta gibi gençler var. Türkiye’nin umudu var. Bundan sonraki süreçte kimse Cumhuriyet Halk Partisi’nden salonlarda, binalarda siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklardayız, meydanlardayız. Bugün Şişli Belediyesi’ne gittim. Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’ın yol arkadaşlarıyla, emekçilerle bir araya geldim. Buradan Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a selamlar olsun. Resul Emrah Şahan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yetiştirdiği bir evlat. Çok kaliteli, çok çalışkan bir bürokratken Şişli Belediyesi’ne büyük oyla, büyük bir teveccühle seçildi. Ben Resul Başkan’a bakınca, onda sadece bir ilçe belediye başkanı değil, geleceğin bakanını, bu ülkeye en güzel hizmetleri yapacak çok etkili bir siyasetçiyi görüyorum. Resul Emrah Şahan, bugün bir terör suçlamasıyla ve terör örgütüne yardım etme suçlamasıyla gözaltında tutuluyor. İddia; kent uzlaşısı yaparak batıdaki Kürtlerin, buradaki belediyelerde temsiliyetini sağlamak. Buradan açıkça söylüyorum. Batıdaki Kürtler, buradaki Türkler gibi, Lazlar gibi, Çerkezler gibi, batıdaki Aleviler, Sünniler gibi tam ve eşit haklara sahiptir. Resul Emrah Şahan onlara temsiliyet hakkı verdiyse helal olsun.”

“HEP BİRLİKTE BUNU BAŞARDIK”

“Ancak dedikleri şu: ‘Siz kent uzlaşısı yaptınız.’ Bu isim, DEM Parti’nin kullandığı bir niteleme. Kendilerinin seçim kazanamadıkları yerlerde, kente hizmet edeceğine inandıkları, kente katkı sağlayacağına inandıkları, temiz yöneteceğine inandıkları adaylarda birleşmek üzere aldıkları bir karar. Biz de bunu ‘İstanbul ittifakı’ olarak nitelendirdik ve uyguladık. Hep şöyle söyledik: İstanbul’un sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları, bütün demokratları bir araya gelecek; İstanbul’u kazanacak. İşte biz hep birlikte bunu başardık. Hepsine minnettarız, hepsinin arkasındayız. Saraçhane’den, şu anda bizi Şişli’de izleyen on binlere bir selam yolluyoruz. Hep birlikte haykırıyoruz: Emrah Şahan yalnız değildir. Yarın sabah saat 11.00’de Beylikdüzü Belediyesi’nde olacağız. Mehmet Murat Çalık Başkan’ın yol arkadaşlarını selamlayacak, onlara hitap edecek ve onlarla birlikte haykıracağız: Mehmet Murat Çalık yalnız değildir. Buradan Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ı, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’i, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’i saygıyla selamlıyoruz. Onlara sesleniyoruz. Sizi seviyoruz. Sonuna kadar yanınızdayız, arkanızdayız.”

“HAZIMSIZLAR BÜYÜK BİR KUMPAS KURDULAR”

“Yıllar önce İstanbul’un oyunu almış, desteğini almış, bu İstanbul’a hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını görmüş bir kişinin bugün hezeyanlarıyla, verdiği haksız ve hukuksuz talimatlarla karşı karşıyayız. İstanbul’da yoksulu aş evinde doyuran, düşük gelirliyi kent lokantalarında ağırlayan, yeni doğan bebeği ‘Hoş geldin bebek’ diye karşılayan, yoksul anneyi Anne Kart ile kucaklayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar, büyük bir kumpas kurdular. Ama buradan herkes bilsin ki; Ekrem Başkan ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle ilgisi olur. Tayyip Erdoğan, sıkışınca FETÖ’cülere kendi Genelkurmay Başkanı’nı ‘terörist’ ilan ettirmiş, yıllar sonra da ‘Milli ordumuza kumpas kurdular’ demiş biridir. O yüzden ‘Tayyip Erdoğan dedi’ diye Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız çıkar ne yolsuz çıkar ne terörist çıkar.”

“ERDOĞAN KORKMAYA DEVAM ET, ARTIK SOKAKLARDAYIZ”

“Ey Recep Tayyip Erdoğan; sen, en çok meydanlardan korkarsın, bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Ey Tayyip Erdoğan; sen, en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et. Bizi korkutamazsın, sen korkacaksın. Buradan sözümün, sesimin ulaştığı tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan, ama hak aramak için, söke söke almak için sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Bir kez daha söyleyeyim. Bundan sonra kırıp dökmeden, yakıp yıkmadan ama sinmeden, durmadan sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun? Evet, evet, evet. Buradan sesleniyorum. Evde aç oturmayacağız, evde yoksul oturmayacağız, evde işsiz, güvencesiz oturmayacağız. Sen bizim seçtiğimizi nezaretlerde tutarken, biz evde oturmayacağız. Asla. Buradakiler senin gibi ne korkaklar ne zalimler. Kimseye kıyamazlar. Ama kendilerini de senin gibi bir zalimin vicdanına bırakmazlar. Biz, birbirimize emanetiz. Önce bu meydana bir teşekkür edeyim. Dün tarihin en büyük gece, akşam toplantısını gerçekleştirdiğimizde, bu meydan bu kadar doluyken dün akşam dağılırken size şunu söyledim. ‘Ekrem Başkan’ın arkasında durmaya, iradenizin arkasında durmaya devam edip, çağrıldığınızda sel olup akacak, yine meydanlara koşacak mısınız?’ dedim, söz verdiniz ve geldiniz.”

“ERDOĞAN BU MEYDANI, BU SOKAKLARI SEN DOLDURDUN”

“Tayyip Bey, korkuyorsun ve diyorsun ki ‘Sokağa mı çağırıyorsun?’ Tayyip Bey diyorsun ki, ‘Meydanlara mı çağırıyorsun?’ Evet. Tayyip Erdoğan bu meydanı, bu sokakları ben doldurmadım. Sen doldurdun, sen. Bu ülke artık tepeden bakandan, üstten üstten konuşandan, emir verip buyurandan ve kimsenin değil, sadece belli bir çıkar grubunun yüzünü güldürenden bıktı. Bu ülke kendisine eşit davranacak, halinden anlayacak, yüzüne gülecek, koluna girecek, gönlüne girecek bir vatan evladını cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. İşte böyle bir süreçte bembeyaz gömleği ile kollarını sıvayıp, sorumluluk alıp, korkmayan, öne çıkan ve her şeyi göze alan o kahramana, Ekrem Başkanımıza bin selam olsun.”

“BİZ ASLA AYRI DÜŞMEYECEĞİZ”

“Ayrıca Cumhuriyet Halk Partililer birbirine düşerler, bölünürler, birbirlerine çelme çakarlar diye birileri bekleyedursun, Ekrem Başkan gibi, onun İstanbul’un gönlüne girdiği gibi, Ankara’da gönüllere giren, Ankara’nın sevgilisi, sevdalısı Mansur Yavaş Başkan da aramızda. Aramızdan su sızmıyor, ona da helal olsun. Biz asla ayrı düşmeyeceğiz, biz ne Ekrem Başkan’ı yalnız bırakırız ne de kişisel hesaplara bakarız. Biz beraberiz, Türkiye’yi birlikte kurtaracağız. Ve şimdi hep birlikte yapmamız gereken bir şey var. O da dün söylediğim gibi, bundan sonra korku duvarları yıkıldı. Bugün burada 80 yaşında, 90 yaşında annem de var, 16 yaşında civa gibi delikanlılar, pırıl pırıl genç kadınlar da var. Ve buradan barikatları yıkanlara, ‘Toplanamazsınız’ dedikleri bu meydanda yüz binleri aşanlara helal olsun, helal olsun, helal olsun. Bundan sonra buradan bir kez daha sözleşelim. Hakkımızı almadan, Ekrem Başkan’ı kurtarmadan, İstanbul’un belediye başkanlarını özgürleştirmeden mücadeleyi bırakmak yok. Söz mü? Söz mü? Söz mü? Bundan sonra her çağrıldığımızda akın akın gelmeye, meydanlara akmaya, sokaklara çıkmaya var mıyız? Var mıyız? İşte o zaman biz korkmayacağız, onlar korkacak. Diktatörlerin, tek adamların meydanlarda dizleri titrer. Bugün siz korkmadınız ama korkuttunuz.”

“DEMOKRASİ, ADALET, HUKUK İSTEYEN, KORKMAYAN, HİÇ KİMSE EVDE OTURMAYACAK”

“Şimdi yarın akşam yeniden bu meydanda buluşmaya, bu meydanda yine böyle bir tarihi katılımla sesimizi yükseltmeye var mıyız? Ayrıca Ekrem Başkan, kendisini ziyarete giden bütün avukatlarımıza ısrarla hatırlatıyor. İstanbul’un en önemli günü, Türkiye’nin en önemli günü önümüzdeki Pazar günüdür. Pazar günü demokrasi isteyen, adalet isteyen, hukuk isteyen, korkmayan, hiç kimse evde oturmayacak. Pazar günü tüm Türkiye’de sokaklarda mıyız? Pazar günü 1 milyon 750 bin Cumhuriyet Halk Partili, 973 ilçede sandık başına giderek cumhurbaşkanı adayını belirleyecek. Bu tarihi göreve hazır mıyız? Pazar günü sadece Cumhuriyet Halk Partililerin günü olmaktan çıkmıştır, CHP’li olmayanlar, oy vermeyenler de bizim CHP sandığının yanında bir de dayanışma sandığı bulacaklar. O dayanışma sandıklarına eşimizi, dostumuzu, komşumuzu, arkadaşımıza koluna girerek taşımaya, onlarla birlikte oy kullanmaya hazır mıyız? Biz sizlere hep söyledik. ‘Gelin, seçin, tarihe geçin’ diye. Bugün de Pazar günü için Ekrem Başkan’ın size çağrısı var. Benim size çağrım var. Eşinizi, dostunuzu, komşunuzu alın. Onu teşvik edin, sandığa kadar eşlik edin. Söz mü? Pazar günü tüm Cumhuriyet Halk Partilileri sandığa koşmaya, tüm Cumhuriyet Halk Partililerin yanında tüm demokratları, sosyal demokratları, milliyetçi demokratları, mutlaka ve mutlaka Kürt demokratları sandıklara, dayanışmaya davet ediyorum. Gelin, seçin, tarihe geçin.”

“GENÇLERDEN ELİNİZİ ÇEKECEKSİNİZ”

“Bugün burada gençlerin azmine, kararlılığına karşı ilk baştaki o olumsuzluklar yine gençlerin, sizlerin, bizlerin kararlılığıyla durdu. Ancak Ankara’da ve ODTÜ’de gençlere müdahaleler varmış. Buradan Ankara polisine ve Ankara Valisi’ne, Sayın İçişleri Bakanı’na sesleniyorum. Bu kitle, bu gençler savaş istemez, kavga istemez. Bu kitle barış ister, eşitlik ister. Bu gençlere saldırmak, kanunsuz emirlerle polisimizi ve gencimizi karşı karşıya bırakmak vicdansızlıktır. Gençlerden elinizi çekeceksiniz. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bundan sonra gençlerle, üyelerle, vatandaşlarla, demokratlarla yürünecek yol neresiyse yürüyeceğiz. Gidilecek meydan neresiyse dolduracağız. Aşılacak engel neresiyse aşacağız. Barikat da tanımayacağız, engel de tanımayacağız. Şimdi bazı arkadaşlar diyorlar ki, ‘Başkan bizi Taksim’e götür.’ O da olacak, o da olacak. Ekrem Başkan seçimlerde Saraçhane’yi İstanbullulardan emanet aldı. O gözaltında ve İstanbul’un iradesi gözaltında. Biz öncelikle İstanbul’un emanetine, Saraçhane’ye sonuna kadar sahip çıkacağız. Birileri bizi bu meydandan boşaltmak, Ekrem Başkan’ın aldığı yetkiye kayyum atamak, buraya tekrar kendi atadıklarını getirmeye çalışmak istiyor. Teslim olmayız. Buradan Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Aklını başına al. Millet bu görevi Ekrem Başkan’a verdi ve sana ‘Bu binadan uzak dur’ dedi. Milletten almadığın yetkiyi, kayyumla almaya çalışırsan biz İstanbul’un iradesini sana teslim etmeyeceğiz. Size söz veriyorum. Hep birlikte Ekrem Başkan’la beraber, kol kola, omuz omuza, elbette Taksim’i de geri alacağız.”

“GELECEĞİN CUMHURBAŞKANINI SEÇMEYE HAZIR MIYIZ?”

“Şimdi pazar günü sokaklarda, okullarda, tüm Türkiye’de sandığa gidip Cumhurbaşkanı adayımızı, geleceğin Cumhurbaşkanı’nı seçmeye hazır mıyız? Bundan sonra bize kötülük yapanlara karşı omuz omuza, meydanlarda olmaya, sokaklarda olmayan, incitmemeye, taşkınlık yapmamaya ama aslanlar gibi söke söke almaya var mıyız? Hepinize helal olsun. Tayyip Bey şu kalabalığı bulsa miting yapacak. Tayyip Bey meydana giremeyen arkadakileri bulsa miting yapacak. Siz güçlüsünüz, biz güçlüyüz. Onlar bizden korkuyorlar. Korksunlar. Biz ‘Korkma’ diye başlayanlarız. Ayağa kalkanlarız. Biz kazanacağız. Tayyip Bey görüyor musun? Kötülüğün nasıl doldurdu meydanları. Bu meydanlar, on binler, yüz binler sana sesleniyor, istifanı istiyor. Sen ki milletin Ekrem Başkan’a verdiği görevi, sen ki İstanbullunun Ekrem Başkan’a verdiği vazifeyi, oyu, reyi yok sayarsın, millet de artık seni Cumhurbaşkanı olarak yok sayıyor. İstifaya davet ediyor. Sizler bir kararlılığın, bir inancın, bir mücadelenin sahip çıkmanın ve haklı olmanın gücünü taşıyorsunuz. Oysa karşınızdakiler suçluluğun telaşı içindeler. Hiç telaş etmesinler. Biz geliyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi geliyor, Ekrem İmamoğlu geliyor, iktidar geliyor. İstediği kadar kötülük yapsın. İstediği kadar nezarethaneye atsın, hapse atsın. Ekrem Başkan bir inancın, bir kararlılığın, bir mücadelenin neferidir. Bir Ekrem gider, işte böyle yüz binlerce Ekrem gelir.

“HALKIN PARTİSİYİZ, HALKIN YANINDAYIZ”

“Ekrem Başkan’ın otobüsün üstündeki yoldaşlarına da tüm Türkiye’deki yoldaşlarına da Saraçhane‘deki yoldaşlarına da bin selam olsun. Evet, rahatsız ettik onları. Eğer bir kenarda dursaydık, bu kadar eşitsizliğe, haksızlığa sussaydık, açları, yoksulları, işsizleri görmeseydik, sıcak salonlarda otursaydık, o zaman hiç bu kötülükleri görmezdik. Ama biz halkız, haklıyız. Halkın partisiyiz. Halkın yanındayız. Bu zulmü bitirmeye, adaleti getirmeye kararlıyız. En çok onun ağzına yakışıyor. Onun için onun iki göz bebeğini, Ekrem İmamoğlu‘nun değerli eşini ve oğlunu iki yanıma alarak hep birlikte seslenelim. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu’nu seviyor muyuz? Ona sahip çıkıyor muyuz? Onu sonuna kadar yalnız bırakmadan, ona yol arkadaşlığı edecek miyiz? O da sizi seviyor ve söz veriyor. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Yarın buluşuyoruz, Pazar buluşuyoruz. Hep birlikte Ekrem Başkan’a sahip çıkıyoruz. Sizi seviyoruz.”

YAVAŞ: “BİZ BURADAYIZ, DİMDİK AYAKTAYIZ”

“Milletin iradesine sahip çıkıyoruz” başlıklı buluşmada ilk konuşmayı Yavaş yaptı.

“Haksız bir şekilde gözaltına alınan Ekrem Başkan'a destek olmak, İstanbul halkının iradesine biz de sahip çıkmak için, 15 belediye başkanımızla birlikte bugün buradayız” diyen İmamoğlu, konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün “Arkadaşlar, gidip Toros dağlarına bakınız. Eğer orada bir yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” sözleriyle başladı. CHP’nin bu anlayışla 102 yıldır ülkeyi sahipsiz bırakmadığının altını çizen Yavaş, “Bugün de CHP’yle birlikte bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine, gençlerine, çocuklarına ve iradelerine sahip çıkan bütün yurttaşlarımıza buradan şükranlarımızı sunuyorum. Onları saygıyla selamlıyorum. Ve buradan aldığım destekle diyorum ki; hak yerini bulacak, hukuk ve demokrasi kazanacak. Bunun başka bir yolu yoktur. Bunu, demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla, yani sizlerle birlikte yapacağız. Biz buradayız. Dimdik ayaktayız” dedi.

“EKREM İMAMOĞLU'NUN HAKKINI SAVUNMAK, ONA OY VEREN MİLYONLARIN OYUNA, İRADESİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADAYIZ”

Saraçhane’de tüm Türkiye olarak toplandıklarını kaydeden Yavaş, şunları söyledi:

“Demokrasiye, laik ve sosyal hukuk devletine sahip çıkmak için buradayız. Anayasamıza sahip çıkmak, onun uygulanmasını sağlamak için buradayız. Anayasada bulunan seçme ve seçilme hakkını herkesin kullanabilmesi için buradayız. Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını haykırmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu'nun hakkını savunmak, ona oy veren milyonların oyuna, iradesine sahip çıkmak için buradayız. İsmail Saymaz gazetecilik yapsın, bizi haberdar etsin diye buradayız. Gencecik, ‘Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz’ diyen Atatürkçü teğmenlerin hakkı yenmesin, kahraman Türk ordusuna komutanlık yapsınlar diye buradayız. Bu mücadelede halkımızın desteği, en büyük gücümüzdür. Çünkü biz, bir avuç insan değil, milyonlarız. Bugün Saraçhane'de toplanan on binler de bunun en büyük kanıtıdır. Her gün bir öncekinden daha kalabalık olacak, her gün sesimizi çok daha gür çıkaracağız.”

“HUKUKSUZLUĞA SESSİZ KALAN ZULME ORTAK OLUR”

“Adaletin olmadığı yerde hukuk olmaz” diyen Yavaş, “Hukuksuzluğa sessiz kalan ise, zulme ortak olur. Bugün yaşanan adaletsizlikler, yalnızca belli bir kesimi değil, tüm toplumu ilgilendirmektedir. Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm ülkeye yapılmış sayılır. Bu nedenle haksızlığa susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Doğru duvarlar yıkılmayacak, hak yerini yeniden bulacak” diyen Yavaş, “Sevgili İstanbullular, demokrasi ve hukuk, insanlar için hava gibi, su gibi bir ihtiyaçtır. Hukuk olmayınca, insanlar yoksullaşıyor, görüyoruz. Nefessiz kalıyorlar. Devleti adil kılan, hukuka bağlı kalmasıdır. Devleti adil kılan, hukuka bağlı kalmasıdır. Böyle olmayınca demokrasi olmuyor, özgürlükler olmuyor, ekmek olmuyor, medeniyet olmuyor. Sabahın köründe, seçilmiş bir iradeyi temsil eden yerel yöneticinin, Ekrem Başkan’ımızın gözaltına alınması, adalete olan güven hissini yerle bir ediyor. Bakın; bir siyasi partinin, Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ, halen iddianamesi hazırlanmadan, tutuklu olarak yatıyor. Buradan ona da selam olsun. Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen, seçilmiş bir milletvekili olan Can Atalay, halen cezaevinde yatıyor. Bu iki örnek bile, hukuk devletinden uzaklaştığımızın en büyük göstergesidir” şeklinde konuştu.

“MASUMİYET KARİNESİ AYAKLAR ALTINA ALINMIŞ DURUMDA”

Bugün yaşanan hukuksuzların yalnızca adaleti değil, ekonomiyi de derinden sarstığına vurgu yapan Yavaş, “Dün, bir günde her şeyin yüzde 10 değer kaybettiği bir ülke haline geliyoruz. Sebebi, hukuksuzluk. Masumiyet karinesi ayaklar altına alınmış durumda. Hukuk önünde herkesin eşit olması gereken bir ülkede, kendi bakanlığıyla ticaret yapanlar hiçbir şekilde soruşturulmazken, büyük yolsuzluklara bulaştığı iddia edilenlerin büyükelçi yapıldığını görüyoruz. Bu durumda hukuksuzluklara karşı, artık tüm muhalefetin yan yana gelmesi bir tercih değil, zorunluluk halini almıştır. Demokrasiyi savunmak, bu ülkede yaşayan herkesin ortak sorumluluğu haline gelmiştir. Bir yıldır televizyonlarda, ‘Kim cumhurbaşkanı olacak’ tartışması yapılıyor ve yaptırılıyor. Oysa bizler, koltuk kavgası içinde değiliz. Tam tersine; bu ülkeyi, adalet, liyakat ve hukukun üstünlüğüyle yeniden inşa etme mücadelesi veriyoruz. Ortak hedefimiz bir tane; yeni bir iktidar, hukuka bağlı iktidardır” dedi.

“EKREM BAŞKAN EN KISA ZAMANDA ARAMIZA KATILACAK”

CHP’lilerin, cumhurbaşkanı adayını seçmek için 23 Mart'ta sandığa gideceğini hatırlatan Yavaş, “Oylarımızla demokrasimize sahip çıkacak, halkın iradesini hiçe sayan anlayışa karşı gücümüzü göstereceğiz. Demokrasinin temeli, güçler ayrılığına ve hukuk devletine dayanır. Gerçek bir adalet, tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkündür. Bunun da yolu, güçlü bir parlamenter sistemdir. Güçler ayrılığına dayalı yargı bağımsızlığının tam anlamıyla inşa edildiği bir sistem, bu ülkenin kurtuluş reçetesidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, denendi ve olmadı. Anketlerde, yüzde 60’ın üzerinde ‘başkanlık sisteminden vazgeçilmesi ve erken seçim’ talebi ortaya çıkmaktadır. Biz, buradayız. Genel Başkanımızla, milletvekillerimizle, Ekrem Başkanımızın ailesiyle, il başkanlarımızla, örgütümüzle ve en önemlisi, demokrasiye inanan milyonlarca yurttaşımızla birlikte, bu ülkeyi içinde bulunduğu bu karanlık girdaptan, hep birlikte çıkaracağız. Asla umutsuz olmayacağız. Çünkü umutsuzluk demek, kaybetmek demektir. Hiç merak etmeyin; Ekrem Başkan en kısa zamanda aramıza katılacak ve bu büyük Türk milleti olarak, Türkiye'yi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız. Demokrasi ve hukuk devletini, çağdaş zamanlarda yeniden inşa edeceğiz” diye konuştu.

“TÜRK MİLLETİ BUNU DAHA ÖNCE DE YAPTI”

“Buna inanın; Türk milleti bunu daha önce de yaptı” diyen Yavaş, konuşmasını, içinde usta şair Nazım Hikmet’in “Davet” şiirinin de olduğu şu sözlerle noktaladı:

“En umutsuzu anımızda, küllerimizden doğan Anka kuşu gibi, bu ülkeyi yoktan var ettiği, yöremizdeki, yüreğimizdeki ülke sevdasının hiç bitirmediği umut ile Türkiye'mize sahip çıkacağız. Onu; onurlu, huzurlu ve mutlu insanların ülkesi haline tekrar göndereceğiz. Buna Ekrem Başkan da inanıyor, hepimiz inanıyoruz.

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

                        bu memleket, bizim.

 

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak,

                        bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

                        bu dâvet bizim....

 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

                        bu hasret bizim...

Sevgili milletim, televizyonları başında bizi izleyenler on binler; her şey çok güzel olacak, her şey çok güzel olacak, her şey çok güzel olacak. Ve hep birlikte çok güzel günlerde buluşacağız. İnşallah başaracağız, başaracağız, başaracağız.”

Konuşmaların sonunda Özel, Yavaş ve beraberlerindeki heyet, coşkulu kalabalığı Ekrem İmamoğlu’nun ailesiyle birlikte selamladı.

Saraçhane Ekrem İmamoğlu Destek Perşembe Canlı Yayın Kaydı 20/03/2025: https://we.tl/t-5ZJBE9dYDm

Saraçhane Drone Görüntüsü Video: https://we.tl/t-JWNdRx3Ark


İstanbul,İstanbul Belediyesi

ALANYA BELEDİYESİ'NDEN AKDAM’DA ATIL KALAN O YOLA DÜZENLEME

“KIRŞEHİR ÇİĞDEM’İN IŞIĞI VE MÜREKKEBİNDEN KIRŞEHİR” SERGİSİ AÇILIŞI YAPILDI

BAŞKAN ÇERÇİOĞLU AYDINLILARI DÜNYA TİYATRO HAFTASI ETKİNLİKLERİ İLE BULUŞTURUYOR

MABEM Öğrencileri İYTE’yi Gezdi

Nazilli Cumhuriyet Meydanı yenilendi

YALANLAR VE GERÇEKLER 2

SARAÇHANE, İKİNCİ GÜNDE DE DOLDU TAŞTI

DEMOKRASİYE DARBE! YALANLAR VE GERÇEKLER

AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ SAYGI VE MİNNETLE ANDIK

9.7°