Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve TEMA Vakfı iş birliğiyle yürütülen İklim Değişikliğine Karşı Güçlü Eskişehir Projesi’nin kapanış toplantısı Eskişehir’de gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Eskişehir’in iklim değişikliğine uyum kapasitesinin artırılması ve dirençli bir geleceğe hazırlanması hedeflendi. Proje, yerel yönetimler ve sivil toplum iş birliğinin bir örneği olarak öne çıktı.
Avrupa Birliği’nin finanse ettiği, Türkiye Belediyeler Birliği ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın lider kurum olduğu ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen Sivil Katılım Projesi kapsamında uygulanan proje, Eskişehir’de düzenlenen toplantıyla tamamlandı.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve UNDP Sivil Katılım Proje Müdürü ve Baş Teknik Danışmanı Neslihan Yumukoğlu Cankara’nın katıldığı toplantıda, büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile TEMA Vakfı çalışanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensupları da yer aldı.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, iklim krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda bir yaşam meselesi olduğunu vurguladı. Ataç, krizle mücadelede yerel yönetimler, sivil toplum ve halkın birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Proje kapsamında iklim risk haritaları geliştirildiğini ve 26 kişiye teknik eğitimler verildiğini belirten Ataç, bu birikimin kentin ortak hafızasında yer edindiğini ifade etti.
UNDP Sivil Katılım Proje Müdürü ve Baş Teknik Danışmanı Neslihan Yumukoğlu Cankara, iklim değişikliğini artık yalnızca çevresel bir sorun olarak değil; iklim adaleti ve insan hakları meselesi olarak ele aldıklarını söyledi. Cankara, "Katılımcılık, kapsayıcılık ve kimseyi geride bırakmama ilkesiyle hareket ediyoruz. Vatandaşları ve sivil toplumu karar alma süreçlerine planlama aşamasından itibaren dahil edebilirsek, kentlerimizi afetlere karşı daha dirençli hâle getirebiliriz" dedi.
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, su kaynaklarının stratejik bir mesele haline geldiğini belirterek, sulanabilir alanların sınırlı olduğuna ve yeraltı su seviyelerinin gerilediğine dikkat çekti. Tepe, sürdürülebilir tarım ve suyun verimli kullanımının bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise, iklim krizi, enerji, kuraklık ve güvenli gıdaya erişim gibi sorunlarla mücadelenin tüm dünyanın ortak sorumluluğu olduğunu söyledi. Su ve enerji tasarrufunun artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, iklim krizi konusunda ortak iş yapmanın sonucunun alındığını ifade etti. Katılımcı bir anlayışla Eskişehir'in tamamında birlikte hareket edilirse sonuç alınacağına inandığını belirtti.
CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde iklim ve çevre konusunda güçlü bir irade bulunduğunu belirterek, bu tür bilimsel ve katılımcı çalışmaları destekleyeceklerini söyledi.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, hazırlanan raporu, Eskişehir’in iklimle ilgili geleceğini şekillendiren bilimsel verilere dayalı bir yol haritası olarak gördüklerini söyledi. Ünlüce, Eskişehir'in Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 kuraklık haritasına göre şiddetli kuraklık riski altında olduğunu hatırlattı. Bu raporu bir kapanış değil, yeni bir başlangıç olarak gördüklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Veri Bilimci Dr. Vural Yıldırım projeye dair teknik sunumlar gerçekleştirdi.
Eylem Tuncaelli, proje kapsamında yürütülen anket çalışmalarının, iklim değişikliği farkındalığının kent genelinde yüzde 12 oranında arttığını ortaya koyduğunu belirtti.
Vural Yıldırım ise proje kapsamında 2020-2030 yılları arasında Eskişehir için kuraklığın büyük bir tehlike olduğunu açıkladı. Yıldırım, "İnönü ve Seyitgazi ilçeleri kuraklık açısından yüksek riskli ilçeler. Aşırı sıcaklar da Sivrihisar, Günyüzü, Mihalıcçık başta olmak üzere tüm ilçelerde yüksek ve çok yüksek risk olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Proje kapsamında Eskişehir il sınırları içerisinde kuraklık, orman yangınları, sel ve aşırı sıcaklıklar gibi iklim kaynaklı tehlikelere yönelik, 2030 yılına kadar uzanan ve 1x1 km çözünürlüklü aylık tehlike ve risk haritaları hazırlandı. Bu bilimsel veriler doğrultusunda bir değerlendirme ve öneri raporu tamamlandı.
Proje süresince sivil toplum kuruluşları, Kent Konseyi ve Mahalle Meclisleri ile çeşitli çalıştaylar düzenlendi; panel ve halk toplantıları gerçekleştirildi. Ayrıca proje kapsamında kurulan İklim Eylem Merkezi ile iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım atıldı. Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimlerine yönelik geliştirilen teknik eğitimlerle kurumsal kapasite güçlendirildi.
Farkındalık çalışmalarının etkisini ölçmek için proje başlangıcında ve kapanışında yapılan iki ayrı saha araştırmasıyla Eskişehir halkının iklim değişikliğine dair bilgi düzeyi, algısı ve günlük yaşam alışkanlıklarındaki değişim analiz edildi.
