Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire
Başkanlığı tarafından, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” eğitimleri kapsamında
düzenlenen dört günlük atölyenin kapanışında konuşan GABB Eşbaşkanı ve Van
Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, “Kadınlar kendi yaşamlarına dair,
toplumsal yaşama dair yerelde politika üretebiliyorlar. Bizler de yerelde
kadınların her alanda yaşam bulması için alanlar oluşturmaya çalışıyoruz.
Kadınların yaşamın öznesi olabilmesi için çalışacağız” dedi.
Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire
Başkanlığı tarafından, bölge ve ilçe belediyeleri kadın müdürlükleri ve
birimlerinde çalışan kadınlara yönelik “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” eğitimleri
kapsamında, “Kadın Danışma Merkezleri”, “Kadın Danışma Merkezleri’nin Temel
İşleyişi” konulu dört günlük atölye düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Kadın
Politikaları Daire Başkanlığı’na bağlı Kadın Yaşam Merkezi’nde düzenlenen
atölyeye GABB danışmanları ve Mor Çatı aktivistleri eğitimci olarak katılırken,
bölge belediyeleri ve kentin ilçe belediyesinde bulunan kadın müdürlükleri ve
birimlerinde çalışan eğitmenler yer aldı. İlk iki günü “Toplumsal Cinsiyet
Eşitsizliği” konulu atölye çalışması ve yoğun tartışmalarla sürerken, son iki
gün atölye kapsamı ise belediye bünyelerinde kadın politikaları müdürlükleri ve
şiddet birimlerine gelen başvurucuları ile yapılacak görüşmelerin en sağlıklı
şekilde nasıl yürütüleceği konuları konuşuldu.
Atölyeyi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği
(GABB) Eşbaşkanı olarak ziyaret eden Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan
Şedal, katılımcılara katkılarından ve katılımlarından dolayı teşekkür etti.
‘Özgür yaşamın inşa edilme çabası çok değerli’
Kadın mücadelesi ve kadın çalışmalarının çok değerli
olduğunu vurgulayan Şedal, kadın alanında yapılan çalışmaların devamının
geleceğini belirterek, “Kadınların olduğu, kadınların örgütlülüğünü
güçlendirildiği her alan, bizi heyecanlandırıyor, ayrı bir neşe katıyor
yaşamımıza, çünkü burada daha güvende hissediyor ve bu anlamda inancımız daha
da pekişiyor. Çünkü birileri kadın mücadelesini daha güçlü örüyor ve emek
veriyor hissiyatı, duygularımızı daha da sağlamlaştırıyor. Söz konusu biz
kadınlar yaşamın her alanından koparılan, emeği sömürülen, bedeni sömürülen ve
giderek kadına dair her şeyin kaldırılmak istendiği, yok edilmek istendiği bu
süreçte, kapitalist modernitenin saldırıları altında, uluslararası güçlerin yok
etmek istemi altında, savaş politikaları altında, gölgesinde, kıskacında, bu
çalışmaların kadın öncülüğünde yürütülüyor olması, hala bu yaşam formuna
sımsıkı sarılma ve o ahlaki yaşamın değerlerini yeniden canlandırma, yeniden
özgür yaşamın inşa edilme çabası çok değerlidir” dedi.
‘Yakılan kadınlardan Eşbaşkanlık ile politika üreten
kadınlara dönüştük’
Her koşulda kadın çalışmaları yürüttükleri için şu anda
cezaevinde bulunan tüm kadınları da selamlayan Şedal, “Bu değerlere sımsıkı
sarılıp, bu değerler uğruna direndikleri için cezaevlerine hapsedilmiş
durumdalar. Nenelerimiz, annelerimiz yüzyıllar önce nasıl direnmişse, bedelini
yaşamlarını kaybederek vermişlerse, bizler de bu kadınların ardılları olarak
mücadelemizi sürdürüyoruz. Kadınlar cadı olarak ilan edilip giyotine
gönderildiler, asıldılar, yakıldılar. Bizler yüzyıllar önce sadece kamusal
alanda seçmek istedikleri birilerine oy kullandıkları için katledilen
Süfrajetlerin ardıllarıyız. Onlar birilerini seçmek için yaşamlarını feda
ettiler, ama bugün onların vermiş olduğu mücadele sayesinde, bugün kentler
kadınlar öncülüğünde yönetiliyor. Eşit temsiliyetle Eşbaşkanlık sistemiyle
yerelde kadınlar, politika üretebiliyor. Kadınlar kendi yaşamlarına dair,
toplumsal yaşama dair yerelde politika üretebiliyorlar. Bizler de yerelde
kadınların her alanda yaşam bulması için bir bir alanlar oluşturmaya çalışıyoruz”
diye konuştu.
‘Özgür zihniyet dünyası ile buluşmanın çalışmalarını
sürdüreceksiniz’
Şedal, şöyle devam etti: “Söz konusu erkek egemen sistemin
patriyarkanın zihniyet dünyamızı almasıyla birlikte, özgür hissiyat, bilgi
bilme biçimimizden uzaklaştırdığı cinsiyetçilik dediğimiz ideolojiye hapsetmek
istediği yaşamdan kurtulmak içinde yeniden akademi alanlarımızı, eğitim
alanlarımızı oluşturuyoruz. Bugün burada bulunmamızın temel sebeplerinden biri
de bir yandan öz savunmamızı nasıl geliştireceğiz? Bir yandan yeniden bu özgür
zihniyet dünyası ile nasıl buluşacağımızın çalışmalarını yürütüyoruz. Sizlerde
bulunduğunuz alanlardan üç koldan çalışmalarını yürüteceksiniz. Bugün buraya
gelen arkadaşlarımız yaşamış oldukları deneyimleri paylaşmaları çok önemlidir.
Bir yandan bizler burada kadın belediyeciliğini örerken, diğer kentlerden kadın
yoldaşlarımızla birlikte oralarda kurumlarında ortaya çıkan deneyimleriyle
buluşma birbirimizi besleme ve kadın mücadelesini ortak bir hatta örmenin ne
kadar önemli olduğunu bu alanlarda görmüş oluyoruz. Çünkü hakikaten orada
yaşanmış bir deneyim burayı büyütüyor. Burada yaşanmış bir deneyim oradaki
kadın mücadelesini büyütüyor ve ortak hat ancak bizleri bu körleşmiş ve
değiştirmek istenen zihniyet formundan da kurtarabilir.”
‘Jin Jiyan Azadi felsefesi dünyanın dört bir yanında
yankılandı’
Kadın kimliğinden kaynaklı ortak maruz kalınan şiddetin
olduğu sözlerine dikkat çeken Şedal, “Hepimiz en nihayetinde kadın olduğumuz
için, bu hakikatten kaynaklı yaşamdan koparılıyoruz. Dolayısıyla bizi
buluşturacak en temel hatta kadın mücadelesidir. Ancak bu şekilde birbirimizi
besleyerek, bu dayanışma ruhunu giderek örgütleyerek ancak kurtuluşu
sağlayabiliriz. Bunu yaparken elbette kadın bakış açısıyla, etik estetik
değerlerle örtüşen bir mücadele hattı örülmeli. Bu topraklarda “Jin Jiyan
Azadi” felsefesi dünyanın her yerinde bu felsefenin sahibi olan kadınlar
sokaklarda alanlarda mücadele veriyor. Bu felsefeyi Rojava’da görüyoruz,
İran’da Jina’nın şahsında gördük en son. Hindistan’da, Afganistan’da gördük.
Kadınlar bu felsefeye sımsıkı sarılıyorlar. Bizlerde ‘Kadın Yaşam Özgürlük’
felsefesini yerel yönetimler ayağıyla da çok güzel kuracağımızın ve bütün
alanların, bütün sokakların biz kadınlar için özgür oluncaya dek de bu
mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Başvurucu kadınlarda mücadelenin bir parçası
olacak’
Şedal, son olarak şunları söyledi: “Arkadaşlarımız dört gündür hem cinsiyet ideolojisini anlattılar, bugün de danışma ve dayanışma merkezlerindeki deneyimleri ile başvurucuların, başvuruları nasıl yapılır? Çok mağdur dili oluşturmadan, her başvuran kadının da bu mücadelenin bir parçası olacak şekilde, kendini bu mücadelenin öznesi haline getirecek ve hissedecek şekilde bu örgütlülüğe vesile olması çalışmalarını hep birlikte yürüteceğiz. Bir yanında GABB’ın danışmanlığının olması bizler için çok önemli, bütün üye belediyeleri üzerinden, kadın politikalarının yerelde güçlü oluşabilmesi için öncülük misyonu taşıyor. Bizler de üye belediyeler olarak bu çalışmaları en iyi şekilde yürüteceğimizi bir kez daha buradan söylüyoruz.”