Bugün insandan, çoğulculuktan, haktan, hukuktan, adaletten
ve özgürlüklerden yana olan Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünü kutlamanın
heyecanı içerisindeyiz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı; Bağımsızlığını kazanma uğrunda
yıllarca mücadele veren ve tüm imkânsızlıklara rağmen bu haklı mücadeleden
dünyaya örnek olan destansı bir zaferle taçlandıran bir milletin egemenliğinin
en derin tutkusunun ifadesidir.
29 Ekim 1923 tarihi; Ulusal Önderimiz Gazi Mustafa Kemal
Atatürk önderliğindeki milletimizin güçlü ve çağdaş bir ülke ideali oluşturma
yolunda kendisine en uygun yönetim biçimi olan Cumhuriyet rejimini kabul ettiği
bir milattır. Savaşlar ve işgaller
görmüş ülkemizin güzel topraklarına bir bahar gibi gelen Cumhuriyet, elbette
kolay tesis edilmemiştir. Halkın iradesi ve idaresinden yana olan bu rejim için
çok sancılı süreçlerden geçilmiştir. Yokluk ve türlü zorluklar içindeki
ülkemizin insanlarının yorgunluğunu gören, vatandaşların bağımsızlığa ve
özgürlüğe olan ihtiyacını bilen ve önemseyen bir deha Gazi Mustafa Kemalpaşa
önce Meclis’i kurmuş ve “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” demiştir. O
deha, o büyük önder, o Gazi Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923’te ilan edilen
Cumhuriyet ile birlikte Türkiye’nin de ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Cumhuriyet kolay kurulmamıştır elbet, ancak gelişiyle de
yorgun bir ülkenin üzerinden tüm karanlığı, tüm umutsuzluğu da olanca gücüyle
silmiş ve süpürmüştür.
İlkelerinden asla şaşmayacağımız, eşsiz bir miras olarak
aldığımız ve çocuklarımıza emanet edeceğimiz Cumhuriyet’imizin 100. Yıldönümünü
kutluyor; devrimleri ve dehası ile bize bu ufku açan büyük önderimiz Mustafa Kemal
Atatürk başta olmak üzere dava arkadaşları ve Cumhuriyet’in kurulması ve ilerlemesinde
emeği bulunan herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum.” İfadelerine yer verdi.
