Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanlar Kurulu Toplantısı’na katıldı.
Bakan Işıkhan, toplantının ihracat dünyası ve Türkiye için hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başladı.
Tarih boyunca insanlığın çalışma, üretme ve gelişim serüvenine yakından tanık olmuş kadim bir coğrafyada yaşandığına değinen Işıkhan, “Bu topraklar geçmişten bugüne; ticaretin, rekabetin ve küresel pazarın kalbinin attığı bir merkez olmuştur. Tüketenin değil üretenin ve ürettiğini satabilenin kazandığı bir çağda, küresel ölçekte acımasız dalgalarla mücadele etmenin en etkili yolu hiç kuşkusuz, ekonominin kaptan köşkü olan ihracattan geçmektedir. Ülkemiz bu anlamda muazzam bir potansiyele ve bu potansiyeli harekete geçirecek ciddi bir insan kaynağına sahiptir” ifadelerini kullandı.
Bakan Işıkhan, dünya üzerinde Türkiye gibi, kıtaları birbirine bağlayan, dünyanın en önemli boğazlarına ve denizlerine sahip, manevi sınırları fiziki sınırlarından kat be kat daha geniş ikinci bir ülke daha gösterilemeyeceğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Bizlere düşen görev, bu potansiyeli çağa ve küresel şartlara uygun şekilde kullanmak ve koşulları daima dinamik tutmaktır. Kalkınmamızdaki öncü rolü ve Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olması hasebiyle ihracat sektörü her daim, ekonomimizin lokomotifi, uluslararası arenada gücümüzü yansıtan mühim bir kulvar olmuştur. Çalışma hayatı ve sosyal güvenlik ise ülkemizin ihracat başarısında hayati bir role sahiptir. Bu öneme istinaden dünyanın dört bir yanında emek veren, gayret gösteren tüm ihracatçılarımızın ve işverenlerimizin imkanlarını, yaptığımız düzenlemelerle sürekli iyileştirdik ve iyileştirmeye devam ediyoruz.”
“Özellikle İhracat Artışını Sağlayan Sektörlerde İstihdam Seviyelerinde Ciddi Bir İlerleme Görmekteyiz”
Türkiye işgücü piyasasının önemli bir dönüşüm sürecini tecrübe ettiğini kaydeden Işıkhan, “Hızla gelişen ve dahil olduğu her alanı aynı hızda dönüştüren teknoloji, yapay zeka ve otomasyon eliyle işgücü piyasasını şekillendirmekte, yeni fırsatları, yeni iş modellerini de beraberinde getirmektedir. Özellikle ihracat artışını sağlayan sektörlerde istihdam seviyelerinde ciddi bir ilerleme görmekteyiz. Hedefimiz, tüm fırsat ve riskleriyle birlikte işletmelerin daha fazla gelişebileceği bir ortamı birlikte tesis etmektir” diye konuştu.
Işıkhan, bu noktada Bakanlık olarak, ihracat sektörlerinin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış mesleki eğitim ve yeniden beceri kazandırma programlarını desteklemeye, mevcut ihtiyaçlara yönelik işbaşı eğitim programlarını tasarlamak için işverenlerle birebir çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
“İSG Kültürünü Yaygın Hale Getirmek İçin Tüm İmkanlarımızla Çalışmaya Devam Ediyoruz”
Diğer yandan, işverenlerin mali yükünü azaltan teşvik ve desteklerle rekabetçi küresel koşullar karşısında ayakta kalma kabiliyetini de arttırdıklarına dikkati çeken Bakan Işıkhan, “Kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların işgücüne katılımlarını destekleyen proje ve programlarla nüfusumuzun büyük bir kısmını kalkınma sürecimize dahil ediyor, aynı zamanda ihracat sektörümüz için de ciddi bir işgücü potansiyeli oluşturuyoruz. Hangi sektör olursa olsun, güvenli bir çalışma ortamı, işin verimini artıran vazgeçilmez bir unsurdur. Bu sebeple uluslararası pazar için de oldukça önemli bir kriter olan İSG kültürünü yaygın hale getirmek için tüm imkanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Işıkhan, ayrıca Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümde liderlik rolünü üstlenmesinin, rekabet gücünü artıracak önemli bir unsur olacağına vurgu yaparak, şunları aktardı:
“Bu kapsamda geleceğe şimdiden hazır olmalı, bu konuda kuralları belirleyen tarafta olmalıyız. Türkiye Yüzyılı idealimizi ancak bu şekilde gerçekleştirebilir, yatırım, üretim, ihracat ve istihdam temel dinamikleri eksenindeki tam bağımsız bir üretim ekonomisini ancak bu şekilde tesis edebiliriz. Her geçen gün ivme kazanan grafiklerimiz, içerisinde bulunduğumuz konjonktür, sahip olduğumuz vizyon, mevcut kaynaklar ve imkanlar buna müsaittir. İşçisi, işvereni, yatırımcısı, üretimcisi ve ihracatçısıyla yediden yetmişe her bir insanımızın el ele verdiğinde neleri başarabildiğini görmek için, fazla uzağa gitmeye gerek yok, Türkiye’nin son 10 yılına bakmak dahi yeterlidir.”
Son yıllarda; salgın, doğal afetler, terör, savaşlar ve neticesinde ortaya çıkan küresel finansal krizlere rağmen, sapasağlam ayakta kalabilmiş, istikrarla büyüyen bir ülke olarak hedeflerine ulaşmak için hiçbir engel olmadığının altını çizen Bakan Işıkhan, “Biz yeter ki isteyelim, azmedelim, gayret edelim. Türkiye’nin gücüne ve geleceğine güvenelim. Daha müreffeh, daha adil, herkesin kazanacağı bir kalkınma modelini hayata geçirmek hepimizin elindedir. Yatırımla, üretimle, istihdamla ve ihracatla büyüyen bir Türkiye için bizler almamız gereken her türlü inisiyatifi almakta kararlıyız. Herkesin de üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapacağından şüphemiz yoktur” değerlendirmelerinde bulundu.